Перевод: со всех языков на все языки

со всех языков на все языки

kendini vermek

См. также в других словарях:

  • kendini vermek (veya vurmak veya çalmak) — (bir işe) bir şeye bütün varlığıyla bağlanmak, başka her şeyle ilgisini kesip tek şeyle aşırı ölçüde ilgilenmek Genç kadın bu sesteki ahenge tamamıyla kendini vermişti. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendine ... süsü vermek — kendini ... gibi göstermek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kendini ele vermek — yaptığı bir davranış veya söylediği bir sözle kendi suçunu ortaya çıkarmak Çünkü âdeta kendimi ele vermiştim. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ağzını kiraya vermek — kendini de ilgilendiren bir konuda düşüncesini söylememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • başını vermek — kendini feda etmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fasulye gibi kendini nimetten saymak — (biri) kendine çok değer vermek, kendini bir şey sanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • canını vermek — 1) kendini feda etmek En küçük sevgi sözüne canımızı verecek hâle geliriz. S. F. Abasıyanık 2) hiçbir şey esirgememek 3) bir şeye çok düşkün olmak, çok sevmek O, kitap için canını verir …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • teslim etmek — 1) bir şeyi sahibine vermek 2) bir şeyin kullanımını, korunmasını veya mülkiyetini vermek, bırakmak, devretmek, terk etmek 3) gerçek olduğunu söylemek ... oku da parmaklarını ısırsınlar, Sara nın süsten ve fanteziden ibaret bir mahluk olmadığını… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bayıltıcı — sf. 1) Bayıltan Bayıltıcı ilaç. 2) Bayıltacak gibi etkide bulunan Başı bir sıcak su dumanı gibi ılık, bayıltıcı bir rehavetle saran uykuya kendini vermek... P. Safa …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sarılmak — nsz 1) Sarma işi yapılmak Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum. R. H. Karay 2) e Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak 3) e Kollarını dolamak, kucaklamak Hasan tiril tiril titriyor, anasına sarılıyordu. S. F. Abasıyanık… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»